
BIOGRAPHY
Mustafa Gökçek was born on 02.10.1953 in Gaziantep. He completed his primary education in the city where he was born and his secondary and high school education in İzmir, where he continued his education and life. Writer/Poet/Playwright and theater trainer-director Mustafa Gökçek completed his high school education at DTCF in Ankara after these studies. His literary life, which started with poetry at the age of 12, 13, like some writers, continued his literary life with the publication of his first story in various newspapers and magazines from the age of 16:
Attempt;
– “Essays – 1 (two editions)” (1973 / 1985 influence)
– “The Trials – 2 (From the Pain of Life…)” (1991-effect)
– “Essays- 3 (Cheap Words…) (1993- Çağrı Publishing HouseThe author, who entered the world of literature with his book „Demeler (2 Editions)“ published in the 1970s, as a result of retouching the stories and novels he wrote in previous dates;
NOVEL;
– “Gain” (1999 – Yom)
– “Humpback Kati” (1989 – University Publishing. Bookstore)
– “The Furious World” (1980 – University Press. Bookstore
– “The Apprentice” (1995 – Yom)
– “The Bus” (2000)
– “Murtaza” (1999)
– “It’s Spring Outside” (3 Editions), (1989 – Cem)
– “The Last Claps – Youth Novel” (2001)
– “A Free Call – Volume 1” (2002)
– “A Free Call – Volume 2” (2003)
– “Great Sorrow” (2016 – Messenger, Doğu Kitapevi)
– “Coat Sea” (2021 – Messenger, Doğu Bookstore)
– “Times in the Days of Corona” (2021- Messenger, Doğu Bookstore)
STORY;
– “Facts, 11 Stories” (1979 – University)
– “The Sun on the Horizon, 10 Stories” (University)
– “My Shadow Has Fallen into Water” (1996 – Leyal Publishing House / Hürriyet Newspaper Sedat Simavi Foundation Short Story Award)
– “Good Will (Haldun Taner Short Story Award)” (2000)
– “Compass (published in France)” (2001)
THEATRE;
– “Mektephane, two acts (Experimental theater)” (Staged and published by the University / 2000)
MOVIE SCENARIO;
– “Stay here, don’t go” (2000)
– “Far Lands…” (2001)
– “I’m Here” (2003)
– The game “Pavement Engineer” was filmed as a series. (2004)
POEM;
– “First” (2002 – Impact)
– “Red Dawns Flowing From My Mountains” (1985 – Icarus)
– “The Pain of Life” (1990)
– “Lonely Trees” (1980 – yom)
– “My Age is in the Siege – Madimak is Burning” (2000 – Impact)
– “Amber, Efkar, Longing” (2004 – Impact)
– “My Old Friends” (2006)
INTERPRETATION AS BOOK REVIEW AND CRITICAL (Journal and newspaper articles);
– “Hours of Interpretation- 1” (2015)
– “Hours of Interpretation- 2” (2016)
– “Hours of Interpretation-3” (2017)
– “Hours of Interpretation-4” (2018)
– “Hours of Interpretation-5” (2019)
– “Hours of Interpretation-6” (2020)
– “Hours of Interpretation-7” (2021)
ARTICLES I WROTE;
– “Theatre Education” (1994 / University Publication.)
– “Diction-Phonetics” (1996 / Textbook, University Publication)
– “Pronunciation Trainings” (1997 – University Publication)
– “On Coffee” (2001 / World, General Release to All Countries)
– “Being Enlightened” ( 2003 – University / Universal Journal – Partner)
– “The Place and Importance of Theater in Contemporary Society” (Universal Magazine publication)
– “Political Literature” (columns published in Haber Hürriyet Newspaper)
– Newspaper columns (article type); Since 1987…
– A total of 85/95 scientific articles
In total as publications; He has over 50 publications…
In addition to the books published with their names, some of the poems and books of the author were published in Azerbaijan, Bulgaria, the Netherlands, England and Russia. One of his short stories was published in France and he collaborated with Olga Levadnaya in Russia. An award from the Sedat Simavi Foundation of Turkey and a Haldun Taner short story award, a medal for one of his short stories from France (Puslu Ayna) and an award from Ankara University. And right now (covid-19 days due to the flow of life); He is preparing a historical novel with a novel titled „Times in the Days of Corona“. Also on behalf of; In Seferihisar-Ürkmez Youth Center, a Memorial and Study Room and a Library were opened in his name…
Author, TYS (Turkish Writers’ Union), PEN (International Writers’ Union), TÜRKGEB (Founder of Young Writers’ Union of Turkey), İZMES (Founder-President of İzmir Literature-Art Group) TÜRKYES (Turkey Publishing, Literature, Art – Founder, Honorary President) is a member of İZSES (Founder of İzmir Art and Literature Conversations) and the International Union of Activist Artists, and currently continues to write in the newspaper „Haber Hürriyet“ and the website-newspaper www.haberhürriyet.com-.
ARAFTAYIM USTA
Tabutlar kaldırılır çocuklar kandırılır
İnancımı varlığından öte bir kenara bıraktım
Kaç kere vuruldum kaç kere yittim
Cennetinde yanmak korkutmuyor usta
Bir ihanet markasını taktım Araf’tayım
Kan gölünde durulandım hayatı duymak için
Uykusuz gecelerde dumanlı kekik kokusu
Korkma usta bugün ölmeyeceğim
Bir kuş çiz gözyaşınla sefayla gökyüzüne
Şikâyet etmem buğulu yüreğime ıslaktır
Sokağın adı yok parkam pencerede
Boncuktan tespih yaptım cehennemin taşlarına
Seçmedim bu yolu sonu karanlık pansumanız
Hayatı paylaştık hangi şehre hangi toprağa düştük
Cennet uzak cehennemin de senin olsun usta
Yıkık perişan badanası kırık bir han gibiyim Araf’tayım
15.10.2022
ACI TULUMBA
Özgürlüğün yokuşunda yürümek
Varlığı ile titretir kilitli tulumba
Bir damla suya muhtaç
Elim titrer dudaklar kurumuş
Gün geçer acının özgürlüğü
Vicdana yükler kana kana içtiğimiz suyu
Ceketimi yağmurlara sunduğumda
Özgürlüğüm yüreğimden fırlar, giderim
Kilitli tulumbayı açtım hazinemdir
Su dolu kuyudan kana kana
Acı koktu su artık elim üşüdü
Yiter giderim bu dünyadan
Su da susuzu arar bahçedeki tulumbada
Ölüm beni bulmadan kilitsizde
Kapımdaki eşikte çaresizliğim
Düştü yüreğim âlemin akşamlığında
Bir yudum derken acı dolu kuyudan
Su beni buldu çatlayan dudaklarımda
Yanan şehir geceyi aydınlattı gündüz misali
Çare değil zaman, düşüncemde yaşarken ölmüş biriyim
Kuyudaki su kurudu artık tulumba kırık
Bahçemde dertleşeceğim tulumba sessiz
Kilitli kaldı dünyamda paslanmış demiriyle
Acı tulumba, acı bıraktı çatlayan dudaklarıma…
15.04.2022
İÇSEL SESSİZLİĞİN KALABALIĞI
Küçüktüm babamın aldığı plastik topla oynarken
Çocuktum kale arkasında daracık sokaklarda
Gaziantep’in çocukları şanslıydı Bey mahallesinde
Kalabalık çocukluk içimde şenlikliydi o günlerde
O çocukluğun okul arkadaşları, annelerin kuzuları
Elimize tutuşturulan bir parça ekmek oyun sokağına
Karanlık bir kalabalık içsel sessizliğimi bozuyor
Annem çağırıyor akşamı belli edercesine
Yorgun düşlerim ve bedenim evi saran ışıltılarda
Kapı çalındığında koşarak açışım, karşımda babam
Elinde birkaç poşet anneme uzatıp içeri giriyor
Sofrada gülmeler, bağırışlar ve yadsınmaktan uzak
Güneyin aileleri kalabalık nüfus çocuklar çok seviliyor
Annem babama sevgiyle bakıyor biz ise hayata
Gülerek bağrışarak neşelenerek kalktığımız sofradan
Hanek kutusunun olduğu salonda akşam ajansına
Büyük kardeşlerim ve babam bu seansın müdavimleri
Mutfakta bir şeylerle uğraşan annemin yanına gidiyorum
Annem bir tabak veriyor kurulayım diye ne yazık sakarlık
Umut dolu ve gülen gözlerle baktığında utanıyorum
Kız kardeşim hariç diğer kardeşlerimle kaldığım odadayım
Okumaya kendimce yazmaya çalışıyorum çocukluk işte
Pencerenin yanına yaklaşıp karanlıkta dışarıya bakıyorum
O karanlık gün karanlığı değilmiş camın buğusuna yansıyan
Yıllar sonra anladım içsel sessizliğimde çoğul kalabalığı
Kalabalıkların içinde oldum zamanla duyduğum alkışlarla
Oysa yaşadıkça her kalabalık biraz daha sessizliğe hâkimmiş
Bilirim bir daha dönülmeyecek yaşam çarkının dişlerinden
Mutluluğum camın buğulu tarafında kaldı yıllar önce
Özüm özünde çoktan yitti balıkçı oltasında takılı gibi
Buğulanan gözlerime dolmayın anılar ruhum sızlıyor
Samimi kalabalık, kör şafaklarda ve buz kesen ayazda
Gün geldi evden ayrıldı evlerini açan kardeşlerim
Kalabalık aile azalıyordu pencerenin buğulu camında
Derken bende ayrıldım ve babam yaşamıyordu artık
Şimdi ise yağmurlu bir günde anılarla yüklüyüm
Artık iki fincan koymuyorum masaya yudumlarken
Kemanın sesi derinden yüreğime sesleniyor
Hicaz taksiminde kalabalığı arıyorum camdan baktığımda
Ben mi körleştim cam mı parlaklığını yitirdi puslu
Bulut göklerde yağmur yağacak gibi görüntü verdi
Nasıl olsa yatırmışlar musallaya korunmalıyım sandukada
Yağsa da yağmasa da ıslanmam kör karanlıklarda
Gideceğim yer belli acele edin siz ıslanmayın
21.01.2023
DÜNYA BARIŞI
Karanlık, kapkaranlık yazıklar olsun
Şikâyetim var yaradan, yolumdan uzağım
Kaderin barışı kucaklar mı ey gafil
Dünya kardeşliğinde deniz varlığı
Kucaklamak gerekir barış cennetini
İnsanlık için sevgi dolu bir ırmak
Serin suların atmosferinde bireysin
Çıkmaz sokaklarda dünya kardeşliği
Bozuk düzeni kucaklamak boş
Yaradan aşkına barış için var ol
Şaşırma dostum yolumuz el ele
Kucakla artık dünya barışını
Böyle bir teselliyle avunmak istemem
Geniş kanatlarıyla ortalıkta simsiyah
Açılan ve kardeşlerimi kucakladığım
O sükûnla gece ve hala dünya barışındayım…
21.09.2022
KANARIM
Hesap mahşerde ödenir sefada kal
Kalmasın cismin belaya bulaşmadan
Zahmet etme yerinden su gibi çağlarım
Kimseye şikâyet etmem bozmaz sancılar
Dağ gibi uçurumlarda patlarım
Sözlerim acıdır beynimde kısır varlığımla
Gövdem benimdir yakarım yakarışımda
Bedduadan uzak içimde patlarım
Sakallarım pas içinde yandığımın resmidir
Yoruldum yoluma çıkan gereksiz taşlardan
Kanarım şirinliğe içerim derinliğine
Yüreğime kar yağar yaz serinliğinde
Kocaman taşlar altında sahipsiz mezar
Bir sigara içiminde duman isi bulut
Kapkara bir duman yaralardayım
Yalan hep yalan yersiz dünyadayım
Adalet savaşçısı güvenemez sana
Kötülerin kıskacında varsıl dünya
Kurşunlara gelirken neler gördüm
Bağıra bağıra yazdım kimsesiz mezarlığına
05.03.2023